NI: “Altay tankı: Bu yıl gerçekten savaşa hazır olacak mı?” NI: “Altay tankı: Bu yıl gerçekten savaşa hazır olacak mı?”

NI: “Altay tankı: Bu yıl gerçekten savaşa hazır olacak mı?”

NI: “Altay tankı: Bu yıl gerçekten savaşa hazır olacak mı?”

11/06/2021 14:00

Washington merkezli askeri analiz dergisi The National Interest “Türkiye’nin Altay Tankı: Bu Yıl Gerçekten Savaşa Hazır Olacak mı?” başlıklı bir makale yayınladı
BU HABERİ
PAYLAŞ

Türkiye, dördüncü nesil bir ana muharebe tankını sahaya çıkarmak için iddialı planlarla ilerliyor.

Ankara'nın yeni nesil bir ana muharebe tankı tasarlamaya olan ilgisi 1990’Lara dayanıyor. Türk otomotiv devi Otokar'ın öncülük ettiği proje, yerli Türk savunma üreticilerinin yoğun katılımıyla son teknoloji bir tankın yurt içinde üretilmesi hedeflendi.

Altay tankı, çok sayıda yabancı ve yerli ortağın katkılarıyla bir araya getirilmiş bir “yama” tasarımıdır. Ana silah, Türk üretici MKEK tarafından lisans altında üretilen modifiye Rheinmetall Rh-120 silahı olacak. Kontrol sistemi ve diğer ürün alt komponentler Türk savunma şirketi ASELSAN tarafından üretilecek, zırh sistemi savunma yüklenicisi ROKESTAN tarafından sağlanacak. Türkiye, Altay'a Alman RENK şanzıman sistemi ve MTU motoruyla güç sağlamaya çalıştı, ancak Türkiye'nin Suriye iç savaşına müdahalesinden dolayı yaşanan Berlin ve Ankara arasındaki jeopolitik gerilimler nedeniyle ithalat görüşmeleri başarısız oldu. Tankın diğer özellikleri, modern bir ana muharebe tankı için oldukça standarttır; beş yüz kilometrelik bir operasyonel menzilde saatte yetmiş kilometreye kadar maksimum hıza ulaşıyor.

Yıllarca süren zorlu müzakerelerin ardından, Türkiye'nin sonunda iki Güney Koreli şirket Doosan ve S&T Dynamics ile bir tedarik anlaşması imzaladığı görülüyor. Bir Türk kaynak, Defence News'e verdiği demeçte, "Bu [anlaşmalar] şirketlerimiz ve ülkelerimiz arasındaki stratejik bir anlayışın sonucudur." dedi ve ayrıntılarına girmeden bunu “çığır açan bir anlaşma” olarak nitelendirdi. Ancak Altay projesi henüz kritik safhayı atlatmamış; Güney Kore, yerli motorlarının ve şanzımanlarının seri üretiminde ciddi zorluklarla karşılaştı ve bu, kendi K2 Black Panther dördüncü nesil Ana Muharebe Tankının birkaç yıl ertelenmesine neden oldu. K2'nin son iki seri üretim grubu, Güney Kore’nin yerli motorunu bir Alman şanzıman sistemiyle birleştirdi, ancak ihracat lisansı kısıtlamaları, Güney Koreli firmaların Türkiye'ye sağladıkları güç paketlerinde Alman bileşenleri kullanmasını büyük olasılıkla engelleyecektir.

Ankara ve Seul arasındaki 540 milyon dolarlık teknoloji anlaşmasının bir parçası olarak, Altay tankı K2 ile bazı tasarım benzerliklerini paylaşacak; kesin detaylar belli değil, ancak Altay görünüşe göre K2'nin taret silahı tasarımını içerecek. Sonraki Altay serilerinin bir Fransız zırh paketi ile üretilmesi gerekiyordu, ancak bu da Fransa'nın Akdeniz'deki Türk askeri faaliyetine yönelik protestoları yüzünden risk altında. Maliyetler doğrulanmadı, ancak erken tahminlere göre Altay’ın fiyatı 13.75 milyon$'a kadar çıkacak; eğer doğruysa, Türk tankı 8.5 milyon dolarlık Kara Panter'i kolayca geride bırakarak dünyadaki en pahalı kara Ana Muharebe Tankı unvanını alabilir.

Altay, bu şekilde tasarlanmasına ve markalaşmasına rağmen, tam anlamıyla yerli bir ürün değildir. Lisanslı olarak üretilen parçaları, Güney Koreli şirketler tarafından sağlanan güç paketleri ve Güney Kore'nin K2 tankından alınan tasarım ipuçları arasında, Altay'ın tasarımının önemli yönleri tamamen veya kısmen yabancı kaynaklıdır. Bunun tam tersi doğrudur: Altay tankı yalnızca yabancı parçalara derinden bağımlı olmakla kalmaz, aynı zamanda bu güvenin Türkiye için büyük bir tedarik yükümlülüğü olduğu kanıtlanmıştır. Anahtar parçaların tedarikinde devam eden zorluklar göz önüne alındığında, Altay'ın Ankara'nın iyimser 2021 vizyonuna göre onu nasıl hizmete sunabileceğini görmek zor.