Dijital Türkiye vizyonu: Çevik yönetişim ve kapsayıcı iş birliği Dijital Türkiye vizyonu: Çevik yönetişim ve kapsayıcı iş birliği

Dijital Türkiye vizyonu: Çevik yönetişim ve kapsayıcı iş birliği

Dijital Türkiye vizyonu: Çevik yönetişim ve kapsayıcı iş birliği

27/02/2023 14:25

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın aylık yayın organı Anahtar Dergisi için kaleme aldı: “Dijital Türkiye Vizyonu: Çevik Yönetişim ve Kapsayıcı İş Birliği”
BU HABERİ
PAYLAŞ

Hiç şüphesiz ki küresel ekonomiyi önümüzdeki yıllarda etkileyip şekillendirecek ana dinamiklerden biri dijital teknolojilerin sürüklediği üretkenlik artışı ve veriye dayalı yenilikçiliktir. Fiziksel dünya ile siber ortamın iç içe geçtiği ve çok boyutlu şekilde etkileşime girdiği bu yeni dünyanın işleyişi ve kuralları; vatandaşlarımızı, özel sektörümüzü ve kamu kurumlarımızı köklü şekilde etkilemektedir. Ülkemiz; bu süreçte merkezi ve yerel yönetim kurumları başta olmak üzere, tüm aktörlerin teknoloji ile gelen fırsatları değerlendirmesini ve sosyoekonomik dönüşüme uyum sağlamasını temin edebilmek amacıyla, 2000’li yılların başından bu yana bilgi toplumu, e-devlet, akıllı şehir, siber güvenlik vb. kavramlar etrafında kamu politikaları geliştirmiş ve uygulamaya yönelik idari ve teknik mekanizmalar teşkil etmiştir. Bu sürecin en son halkası olan Dijital Türkiye vizyonu ile kapsayıcı, sektörel gelişimi ve veriden değer üretilmesini önceleyen güncel bir kamu politikası çerçevesi ortaya konulmuştur.

Veri Emperyalizmi

Dijital teknoloji şirketlerinin hem küresel ticari faaliyetlerin hem de kamusal alanların genişlemesine katkıları oldukça yüksektir. Ancak, bu şirketlerin bazıları, dijitalleşmenin sağladığı hızlı ölçeklenme, aldıkları finansal destekler ve ülkelerdeki regülasyon boşlukları ile çok kısa sürede küresel ve ulusal ölçekte pazarda hâkim duruma gelmişlerdir (UNCTAD, 2021). Piyasa ve bilgi gücünü tek elde toplamaya başlayan bu dijital hizmet platformları ülkemiz dâhil dünya genelinde pazardaki hâkim durumlarını kötüye kullanma, özel nitelikli kişisel verilerin toplanması, teknoloji bağımlılığı, yalan haberlerin yayılması, kitle manipülasyonu gibi ekonomik, demokratik ve ulusal güvenliğe yönelik sorunlar da yaratmaktadır. Bu çarpık durum ile 21. yüzyılda veri emperyalizmine giden bir yol açılmıştır. Birçok ülke gibi Türkiye de bu duruma müsaade etmeyecek politikalar geliştirmektedir. Yeni nesil dijital teknolojiler ile hızlanan tek tipleştirmeye ve veri emperyalizmine karşı ülkemiz, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (CBDDO) koordinasyonunda Dijital Türkiye vizyonunu ortaya koymuştur.

Dijital Türkiye Vizyonu ve Dijital Devlet

Dijital Türkiye vizyonu, toplumsal, ekonomik ve kamusal faaliyetlerde; dijital teknoloji, ürün ve hizmetleri kullanarak sağladığı üretkenlik artışı ve veriden ürettiği değerle küresel ölçekte rekabetçi bir Türkiye’yi hedeflemektedir (CBDDO ve STB, 2021). Dijital Türkiye vizyonunun temel unsuru veri emperyalizmine karşı ülkemizin veriden değer üretecek mekanizmaları hayata geçirmesidir. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımlar; mili egemenliğimizin dijital dünyada da muhafazasının teminatıdır. Bu noktada birinci öncelik, dijital teknolojilerin milli kaynaklarla geliştirilmesini temin edecek nitelikli araştırmacıların ve teknik uzmanların yetiştirilmesidir.

Dijital dönüşümdeki katalizör etkisi açısından bakıldığında dijital devlet çalışmaları, Dijital Türkiye vizyonunun amiral gemisi niteliği taşımaktadır. Geleneksel olarak kamu hizmetlerinin dijital dönüşümü ile verimlilik ve etkinliği hedefleyen e-devlet çalışmaları, artık yeni nesil dijital teknolojiler ile iyi yönetişim ve veriden değer yaratmaya odaklı bir devlet organizasyonuna geçişi öncelemektedir. Türkiye’nin bu alandaki uzun vadeli yol haritasını teşkil edecek yeni Dijital Devlet Stratejisi’nin hazırlıkları CBDDO tarafından yürütülmekte olup Strateji’nin 2023 yılında tamamlanması beklenmektedir. (URL 1, 2023).

CBDDO koordinasyonunda yürütülen çalışmalar neticesinde, ülkemizin e-devlet alanında başarıları uluslararası endekslerle de tescillenmiştir. 2022 yılı Eylül ayı sonunda yayımlanan Birleşmiş Milletler 2022 yılı e-Devlet Gelişmişlik Endeksi’nde Türkiye 193 ülke arasında 48 inci olarak sıralamada 2020 yılına göre 5 sıra yükselmiştir. Aynı çalışmada ülkemiz e-Katılım Endeksi’nde ise 18’inci sıraya yükselmiştir (United Nations, 2022). 2002 yılı Temmuz ayı sonunda yayımlanan Avrupa Komisyonu 2022 yılı e-Devlet Kıyaslama Raporu’na göre ise ülkemiz Avrupa Birliği (AB) ortalamasının üzerinde başarı göstermiş, toplam 35 ülke arasında 4 sıra yükselerek 16’ncı sıraya yerleşmiştir. Özellikle e-Devlet Kapısı’nda uygulamaya alınan “İkametgâhım” ve “Araçlarım” bütünleşik hizmetlerinin olumlu etkileri sayesinde, bu rapora göre ülkemiz “Taşınma” yaşamsal olayında 1’inci sıraya, “Ulaşım” yaşamsal olayında ise 9’uncu sıraya yükselmiştir (European Commission, 2022). Aynı yılın Kasım ayında yayımlanan Dünya Bankası GovTech Olgunluk Endeksi’ne göre ise ülkemiz 2022 sıralamasında 198 ülke arasında, 4 gruptan ilk %35’lik dilime giren ve “GovTech Liderleri” olarak nitelendirilen A grubunda, diğer 68 ülke ile birlikte yer almaktadır. Ülkeleri kıyasladığımızda, ülkemiz bir önceki döneme göre 19 sıra yükselerek 18’inci sıraya yerleşmiştir (World Bank, 2022).

Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı

Kamu kurumlarımızın bilgi teknolojisi altyapılarında kullanılan ticari lisanslı yazılımlar, kurumlarımız açısından önemli bir maliyet ve çoğu zaman da bu ürünlere bağımlılık oluşturmaktadır. Buna karşın açık kaynak kodlu yazılımların lisans maliyetlerinin olmaması, şeffaflık ve süresiz kullanım hakkı sunması, paylaşılabilir ve değiştirebilir olması, birlikte çalışabilirliği kolaylaştırması nedeniyle açık kaynak kodlu yazılım kullanımını tüm dünyada yaygınlaşmaktadır.

Bu potansiyelden mümkün olduğunca faydalanmak adına, CBDDO tarafından kamuda açık kaynak kodlu yazılımların kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla bir düzenleme çalışması yapılmaktadır. Bu düzenleme kapsamında, kamuda ticari lisanslı yazılımlar yerine mümkün olduğunca açık kaynak kodlu yazılımların kullanılmasına yönelik bir yol haritası oluşturulması ve bilgi teknolojisi altyapılarının bu yol haritası doğrultusunda kurgulanıp hayata geçirilmesine yönelik süreç tanımlanacaktır.

Kamu Bulut Bilişim Stratejisi

Kamu kurumlarının geleneksel iş modelleriyle kendi müstakil bilgi teknolojisi altyapılarını oluşturmaları hem altyapı yatırımlarında verimsizliğe hem de altyapı işletimindeki teknik aksaklıklara sebep olmaktadır. Buna karşın; kamunun bilgi teknolojisi altyapısı ihtiyaçlarının karşılanmasında yerel bulut ekosisteminden faydalanılması hem maliyet tasarrufu hem de hizmet kalitesi açısından ciddi bir potansiyel barındırmaktadır.

Bu potansiyelden kamuda daha fazla yararlanmak ve yeni nesil dijital teknolojilerin kamuda kullanımını yaygınlaştırmak üzere, CBDDO tarafından Kamu Bulut Bilişim Stratejisi hazırlanmaktadır. Bu çerçevede, kamunun bilgi teknolojisi altyapısı ihtiyaçlarının ticari bulut hizmet sağlayıcılardan temin edilmesi ilkesi belirlenecek, buna yönelik olarak tedarik yöntemleri ve insan kaynağı açısından uzun vadeli yol haritası ortaya konacaktır. Ayrıca, kamuya hizmet sunacak hizmet sağlayıcılar için de bir belgelendirme mekanizması geliştirilecektir.

Türkiye TechnoHUB

Türkiye’de teknoloji girişimciliği ekosistemi son yıllarda hızla gelişmektedir. Ekosistemin büyümesini daha da hızlandırmak amacıyla, hem yerel ekosistem paydaşlarının birbiriyle etkileşimini güçlendirecek hem de yerel ekosistemin yurtdışındaki potansiyel yatırımcılar ve paydaşlar nezdinde görünürlüğünü artıracak merkezi bir platform oluşturmak üzere Türkiye Technohub Platformu oluşturulmuştur (URL2, 2022). Platformda, ülkemizdeki teknoloji girişimlerinin ürün ve firma bilgileri, faaliyet alanları ve aldıkları risk sermayesi yatırımları gibi hususlarda bilgi paylaşılmaktadır. Platform kullanıcılarının; uluslararası bir ağda görünürlüklerinin artması ile potansiyel müşterilere ve yatırımcılara daha kolay ulaşması, iş ağlarını genişletmesi ve kıyaslamalı pazar istatistiklerine erişim sağlayarak karar alma süreçlerini iyileştirmesi hedeflenmektedir.

Dijital Avrupa Programı

Ülkemizin yenilikçi dijital teknolojiler alanında uluslararası düzeyde rekabet gücünün yükseltilmesi ve bu alanda dışa bağımlılığın azaltılmasına destek olmak amacıyla, Türkiye’nin 2023–2027 yılları arasında Dijital Avrupa Programı (DAP)’na katılmasına karar verilmiş olup katılım anlaşmasının 2023 yılının ilk çeyreğinde imzalanması beklenmektedir. Türkiye’nin DAP’a katılmasıyla hem ulusal hem de Avrupa Birliği düzeyinde stratejik dijital teknolojiler alanlarında insan kaynağı kapasitesinin ve ileri dijital becerilerin geliştirilmesi, yeni nesil dijital teknolojilerin AB ile eş zamanlı olarak hem sanayide hem de kamuda kullanımının yaygınlaşması sağlanacaktır. Ayrıca, ülkemizde yüksek başarımlı hesaplama altyapıları ile yapay zekâ teknolojileri başta olmak üzere akıllı otonom sistemler, robotik ve makine öğrenmesi gibi alanlardaki akademik ve endüstriyel çalışmalar hız kazanacaktır. DAP kapsamında kurulması desteklenen Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri (ADİM)’nin ülkemizde de oluşturulmasıyla yerel KOBİ ve teknoloji girişimlerinin dijital teknolojiler alanında ihtiyaç duyduğu altyapı, test ve deney, kapasite geliştirme ve eğitim ile pilot çalışma destek hizmetleri ücretsiz veya uygun ücretlerde sunulabilecektir. ADİM ağlarına Türk paydaşların da dâhil olmasıyla AB ülkelerinde kurulu test ve deney merkezlerinden üye ülke kurum ve kuruluşları ile eşit şartlarda yararlanılabilecektir. Böylelikle ülkemizdeki dijital ekosistemin uluslararası proje ve iş birliği ağlarının genişlemesi desteklenecektir.

Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu

CBDDO koordinasyonunda oluşturulan Dijital İnovasyon İş Birliği (DİİB) Platformu’yla, hem kamuda hem de özel sektörde dijital teknolojilere dayalı yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini hızlandıracak kamuözel sektör-akademi iş birliklerinin hızlandırılması hedeflenmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik, otonom sistemler gibi dijital teknolojiler alanındaki yetkinlikleri doğrultusunda 8 üniversite ile protokol yapılmıştır. Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nin katılımcısı olduğu DİİB Platformu aracılığıyla, kamu kurumlarındaki insan kaynağının ileri dijital becerilerinin geliştirilmesine yönelik eğitim programlarının hayata geçirilmesi de öngörülmektedir. Ayrıca, DİİB Platformu’nun orta vadede DAP kapsamında desteklenen bir ADİM haline dönüştürülmesi de amaçlanmaktadır.

Sonuç

Dijital teknolojilerin ekonominin genelinde sağladığı üretkenlik ve yenilikçilik artışı, tüm dünyada kalkınmanın ana dinamiklerinden biri olarak kabul görmekte olup bu alanda küresel bir yarış yaşanmaktadır. Türkiye de bu küresel yarışta geri kalmamak amacıyla, Dijital Türkiye vizyonu doğrultusunda geniş bir spektrumda çalışmalar yürütmektedir. Bu ölçekte geniş çalışmaların başarılı şekilde yürütülebilmesi adına kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum, üniversite ve araştırma kuruluşlarının her zamankinden daha yakın çalışması elzemdir. Dijital Türkiye vizyonu, çevik yönetişim ve kapsayıcı iş birliği ağı ile verimlilik, etkinlik ve iyi yönetişimi birlikte ele almakta ve bu yönüyle ülkemizin kalkınma hedeflerinin en önemli taşıyıcılarından biri olmaktadır.