Harp Sanayii Semineri Harp Sanayii Semineri

Harp Sanayii Semineri

Harp Sanayii Semineri

16/03/2021 17:20

Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türk basınında milli savunma sanayii yazı dizisi 9. bölüm
BU HABERİ
PAYLAŞ

"Kıbrıs Barış Harekatı’ndan Sonra Türk Basınında Milli Savunma Sanayii" yazı dizisinin 9. bölümü:

HARP SANAYİİ SEMİNERİ

Ankara Ticaret Odasının öncülüğü ile Ankara'da Türk ilim ve fikir adamları milli harp sanayii problemini ele almış bulunmaktadırlar. Aylar belki senelerce önce “Harp sanayiimizi kurmalıyız, hatta Ordu Yardımlaşma Kurumu da bu işte öncü olmalıdır.” diye yazmış bir insan sıfatıyla, Ankara Ticaret Odasının Genel Sekreteri Dr. Agâh Oktay Güner'in takdim ve Oda Başkanı Necdet Esen'in canlı açış konuşmasını zevkle dinliyorum.

Biz bu noktalara “Fantomları almayalım, Yunanistan'la bir silah yarışına girmeye lüzum yok.” diyen Sayın Ecevit ile uzun münakaşalardan sonra gelmiş bulunuyoruz.

Bugün biz bu noktaya ABD yardımının kesilmesinden sonra daha bir ehemmiyetle gelmek zorunda bulunuyoruz. “Elden gelen öğün olmaz, o da her zaman bulunmaz.” diyen bir milletin çocuklarıyız. Haşhaş müsaadesinde bu kadar aceleci olmayın derken nasıl ABD değil de Türk menfaatleri için yırtınıyor idiysek, şimdi ABD yardımının böylece kesilmesine sebep olanlar köşede bucakta susup kıs kıs gülerken yine biz Türk Milli Harp Sanayiinin kurulması için canı gönülden nefes tüketiyoruz.

Milli Savunma Bakanı Sayın İlhami Sancar'ın, Ankara Ticaret Odasının bu teşebbüsünü takdirle karşılayışını bu bakımdan daha da manalı ve değerli bulduk. Seminerde ilk konuşmayı kıymetli Prof. Muharrem Ergin yönetti. Konuşmacı seçkin ilim adamı Prof. Ahmet Kılıçbay’dı. Tatlı, nefis bir konuşma üslubuyla ekonominin ve sanayinin girift meselelerinin dile geldiğini gördük. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin seçkin komutanları tebliği dikkatle dinlemekteler. Prof. Kılıçbay bilhassa “Harp sanayii sosyal refah devletine zıttır.” diyenlerin fikirlerine disiplinin verdiği salahiyet ve vakarla “Bilakis, milli harp sanayiine sahip olmak, milletlere istiklal, insanlara hürriyet ve dolayısıyla öyle bir güven duygusu verir ki bu güven duygusu bizzat refah elemanlarından biridir.” cevabını verirken milletten kopmamış, gerçeklerden sapmamış, hakikat zevkinden ayrılmamış bir ilim adamını hakkıyla temsil etmekte idi.

Günün en enteresan konuşmalarından birisini de MHP Genel Başkanı Sayın Alpaslan Türkeş yaptılar. Vakur, hatta mustarip ve fakat ümidi ile ıstırabının üstesinden gelmiş bir sağlam karakteri belirten tok ve askerce bir üslupla anlattı ki bugün açlıktan kıvranan Hindistan bile atom bombası yapmaktadır. TC’nin elinde bir tek tane bile böyle bir bomba bulunması ona kategori değiştirtecektir.

Ve tespit etti “TC'nin askeri politikası şu olmalıdır. SSCB hariç, çünkü onu başka tedbirlerle dengelemek uygundur, TC bütün komşularından kesinlikle daha üstün bir askeri güce sahip olmalıdır.”

Ve herkes birleşti ki bütün bunlar bir saldırma için değil nefsi koruma içindi. Prof. Muharrem Ergin ne kadar güzel söylemişti “Türkler daima barışı özlemişlerdir.” Ve bugün barışın yolu maalesef silah, silahın yolu sanayi, sanayinin yolu ekonomiden geçmektedir.

Ergun Göze

Tercüman, 4 Ocak 1975