Teknoloji transferi ve ASELSAN
30/01/2024 13:40
30/01/2024 13:40
Teknoloji transferi, bir kuruluştan diğerine teknolojik bilgi, patent, beceri, teknik, ürün veya hizmetlerin aktarımıdır. Bu aktarım genellikle lisanslama, satış, devretme, ortak girişim veya diğer ticari anlaşmalar yoluyla gerçekleşmektedir. Genellikle teknoloji transferi anlaşmaları, bir teknolojinin sahibinin ilgili teknolojinin başka bir kuruluş tarafından kullanılması adına lisanslanması yoluyla yapılmaktadır. Transfer edilen teknolojik yenilikler tasarım, prototip ve ürün aşamalarında olabilmektedir. Teknoloji transferi, birçok farklı sektördeki firmalar tarafından kullanılmaktadır. Örneğin, bir ilaç firması, bir başka ilaç firmasına patentli bir ilaç formülünü lisanslarken, lisans anlaşması ile alıcı firmanın ilacı üretmesine ve satmasına izin verir ve bu sayede satıcı firma da lisans bedeli karşılığında gelir elde eder. Şirketler, bu modeli çift taraflı olarak; hem içeriden dışarıya transfer ile maddi kazanç elde etmek amaçlı hem de dışarıdan içeriye transfer ile teknolojik ilerleme için kullanmaktadır. Bu yöntem, teknolojik inovasyonların yaygınlaşmasını hızlandırmakta ve farklı sektörlerdeki firmaların teknolojik yenilikleri kullanarak daha rekabetçi hale gelmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, teknoloji transferi, bir şirketin gelişim faaliyetlerinden elde ettiği değerin paylaşılarak faydaya dönüştürülmesi için bir araçtır ve ekonomik büyüme, kalkınma ile teknolojik ilerlemenin geniş çapta kullanılmasına imkân sağlamaktadır. Bu kapsamda, gelişmiş ülkelerin teknolojik birikimlerini gelişmekte olan ülkelere aktarması, küresel ekonomik dengenin oluşması için önem teşkil etmektedir. Bunlarla birlikte, teknoloji transferi olanaklarını, istenilen seviyede değerlendirebilmek adına fikri ve sınai mülkiyet hakları koruması ile üniversite-sanayi iş birliği iki kritik faktör olarak ön plana çıkmaktadır. Fikri ve sınai mülkiyet hakları koruması ile teknolojinin aktarımı hukuki zeminde dayanak bulurken, bu sayede transfer mekanizmalarının kolaylaşması sağlanır. Üniversite-sanayi iş birliği ise transfer edilme potansiyeli olan teknolojilerin etkin şekilde geliştirilmesi noktasında avantaj oluşturur.
TEKNOLOJİ TRANSFERİNİN AVANTAJLARI
Temelde bir ticarileştirme yöntemi olarak kullanılan teknoloji transferinin başka yöntemlere göre çeşitli avantajları mevcuttur. Ar-Ge faaliyetleri ile şirket içinde bir teknolojiyi geliştirmek ve sonrasında ilgili teknolojiyi ticarileştirmeye kıyasla teknoloji transferi ile ticarileşmeye hazır bir noktada teknolojiyi şirket içine kazandırmak belli durumlarda daha hızlı, etkili ve az maliyetli olabilmektedir. Teknoloji transferi yoluyla bu verimlilik artışının sağlanmasının nedeni ise teknolojik bilgi ve kaynaklara erişimi hızlandırması olarak özetlenebilir. Belirtilen faydaların yanında teknoloji transferi, teknolojik birikimin ve fikri mülkiyet haklarının kullanımının genişletilmesi ve değişik sektörlere yayılmasını kolaylaştırarak toplumsal faydanın yanı sıra ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Ayrıca, teknoloji transferi, şirketler arasında iş birliği ve ortaklıkların geliştirilmesine yardımcı olur ve bu durumun doğru kullanılması gelecekte farklı fırsatlara yol açabilir. Bahsi geçen avantajlar, teknoloji transferinin inovasyon ve gelişim faaliyetlerine katkıda bulunduğunu göstermektedir. Bu avantajlar, sektörlerdeki şirketlerin teknolojik bilgi ve kaynaklarını paylaşarak, ticari ve toplumsal fayda sağlayabileceğini ortaya koymaktadır.
TEKNOLOJİ TRANSFER SÜRECİ
Teknoloji transferi süreci, transfere konu olan teknolojinin geliştirilmesi, teknolojinin fikri ve sınai mülkiyet hakları çerçevesinde korunması, pazar araştırması yapılması, sözleşme şartlarının belirlenmesi ve gerekli şartların uygulanarak gelir elde edilmesi şeklindedir. Bu adımlar, teknoloji transfer sürecinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktadır.
TEKNOLOJİ TRANSFER SÖZLEŞMELERİ
Teknoloji transfer anlaşmaları, teknolojik bilgi ve fikri mülkiyet haklarının bir şirketten diğerine hangi şartlarda aktarılacağını kapsayan sözleşmeler ile düzenlenmektedir. Bu sözleşmeler, açık bir anlaşmaya ulaşmak adına teknoloji transferinin tarafları arasında teknolojinin kullanım koşullarını, hak ve sorumluluklarını belirlemektedir. Teknoloji transfer sözleşmeleri teknolojinin ticari kullanımı için lisanslama, satın alma veya diğer yöntemlerle devrinin yapılması sürecinde kullanılmaktadır. İlgili sözleşmelerin içeriğinde ise birçok madde yer almaktadır. Genellikle sözleşmelerin çerçevesi, tarafların teknoloji sahibi ve teknoloji alıcısı olarak şirket isimlerinin ve adreslerinin yazılması ile başlamaktadır. Sonrasında teknoloji transferinin kapsamı, sözleşmeye konu olan teknolojik bilgi ve fikri hakkın kullanılabileceği alanlar ile ülkeler anlatılmaktadır. Sözleşmenin devamı lisanslama ve ücret şartlarını içermektedir. Bu noktada, satış bedeli ve royalti (telif hakkı ödemesi) oranlarının hesabının global kabul görmüş yöntemlerle yapılması iki taraf için de büyük önem arz etmektedir. Royalti oranları kararlaştırılırken lisanslayan tarafın lisanslanan tarafın elde edeceği kar üzerinden yüzde 25 pay alması prensibi ve satış bedelini belirlerken de indirgenmiş nakit akımları metodu yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, ihlal ve itilaf çözümü, gizlilik bölümü, geçerlilik süresi ve benzeri diğer şartnameler sözleşmelerin içeriğine girmektedir. Bu maddeler, teknoloji transfer sözleşmelerinde en sık kullanılan içeriklerdir ancak her teknoloji transfer sözleşmesi benzersiz olup duruma göre farklı maddeler barındırabilmektedir. Sözleşme, teknoloji transfer sürecinin yasal ve ticari açıklığını sağlamakla birlikte tarafların haklarını ve sorumluluklarını korumaktadır.
Yerel ve Global Teknoloji Transfer Örnekleri
Teknoloji transfer faaliyetlerinin önemi her geçen gün şirketler tarafından daha fazla fark edilmektedir. Son yıllarda da dünya genelinde birçok farklı sektörde teknoloji transferleri gerçekleştirilmiştir. Popüler bir örnek olarak, Pfizer ve BioNTech arasında Covid-19 aşısının geliştirilmesi ve dağıtılması için iş birliği yapılması gösterilebilir.
Bu sayede hem iki firma kazanç elde etmiş hem de mRNA teknolojisi kullanılarak dünyada çok sayıda ülkeye aşı tedariki sağlanmıştır. Başka bir teknoloji transfer örneği olarak ise Çin merkezli Huawei firmasının 5G teknolojisinde koruma altına aldığı güçlü patent portföyünü global çapta lisanslaması gösterilebilir. Tesla ve Panasonic arasında geçtiğimiz yıllarda güneş pili teknolojisini geliştirmek amacıyla ortak bir girişim kurulması da örnek olarak verilebilir. Bu iki şirketin teknolojik bilgi birikimlerinin birlikte değerlendirilmesinin önünü açan bu ortak tüzel kişilik ilgili alandaki çalışmaları hızlandırmıştır. Ülkemizde de teknoloji transferi konusundaki farkındalığın son yıllarda artmasıyla beraber yerel örneklere de daha sık rastlanmaya başlanmıştır. Avrupa Patent Ofisinin vaka analizi çalışmalarına konu olan bir yerli teknoloji transferi Ege Üniversitesi ve Dermalix firması arasında gerçekleşmiştir. Bahsi geçen vaka kapsamında; 2012 yılında dört kadın akademisyen tarafından oluşturulan araştırma grubu, Ege Üniversitesi Farmasötik Teknolojiler Laboratuvarında açık yara iyileşme sürecini hızlandıracak biyouyumlu uygulamalar konusunda çalışmalarına başlamıştır. Akademisyenler, market araştırmaları sonucunda kronik yaraların önemli ve büyüyen bir sorun olduğunu fark etmiş ve bu doğrultudaki çalışmalar neticesinde grup, ciltteki hücrelerin iyileşmesini ve yenilenmesini sağlayan sonrasında ise kendiliğinden kaybolan bir deri yama bandı geliştirmiştir. 2015 yılında ise akademisyen ekip geliştirdikleri ürünü patent alarak korumaya karar verirken, Ege Üniversitesi EBİLTEM Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) desteği ile yerelde ve ayrıca globalde birçok ülkede ilgili patent başvurularını gerçekleştirmiştir. Patent başvurularının hemen akabinde TTO, araştırma merkezinde ortaya çıkan ürünün ticarileşebilmesi adına arayışlara ağırlık vermiştir. Bu noktada, en çok üstünde durulan seçenek patentin lisanslanması yoluyla uluslararası bir şirkete devredilerek teknolojinin markete kazandırılması olmuş ancak bu çabalar büyük firmaların ürünün teknoloji hazırlık seviyesi konusundaki tereddütlü yaklaşımlarından ötürü ilerleme kaydedememiştir. İlerleyen günlerde ise araştırma grubu TÜBİTAK, TTO ve melek yatırımcılar hamiliğinde spin-off olarak Dermis Pharma adı altında şirketleşmiştir. Kurulan yeni şirkette TTO ortak olarak yer alırken, patentlerin de bu şirkete devri teknoloji transferi yoluyla sağlanmıştır. Ticarileştirme arayışlarında Abdi İbrahim uygun bir ortak olarak dikkat çekmiş ve iki yıllık müzakere süreci ile anlaşma sağlanmıştır. İmzalanan anlaşma çerçevesinde Derma Pharma, Ar-Ge operasyonlarından sorumlu olmaya devam ederken Abdi İbrahim tarafının ise patent lisansıyla birlikte geniş dağıtım ağı ve güçlü pazarlama stratejilerini kullanarak ticarileşme faaliyetlerini yönetmesine karar verilmiştir. Günümüzde Dermalix adı ve Abdi İbrahim markası ile akademisyenler tarafından geliştirilen ürün, markette ciddi bir pazar payı alarak başarılı bir teknoloji transferi örneği teşkil etmiştir. Bu örnekler, teknoloji transferinin sadece endüstriyel alanda değil, sağlık, enerji ve finans gibi çeşitli alanlarda da gerçekleşebileceğini göstermektedir.
ASELSAN’da Teknoloji Transferi
ASELSAN Teknoloji Transfer Müdürlüğü, ASELSAN’ın teknoloji transfer çalışmalarında royalti oranlarının ve ticarileşme modelinin belirlenmesi konularında ASELSAN Sektör Başkanlıklarına görüş verilmesi ve taraflar arasındaki koordinasyonun yürütülmesi görevlerini yerine getirmektedir. ASELSAN’da teknoloji transferi çalışmaları kapsamında hem ASELSAN’dan dış paydaşlara hem de dış paydaşlardan ASELSAN’a Know-How aktarımına yönelik faaliyetler gerçekleştirilmiştir.
ASELSAN’dan Dış Paydaşlara Yapılan Teknoloji Transferleri
Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri (UKSS) için AKSS’ye Teknoloji Transferi
ASELSAN Konya Silah Sistemleri A.Ş. (AKSS) uzaktan komutalı silah sistemlerinin üretiminin yanında, yurt içinde üretilemeyen silahların tasarım ve üretiminde ülkemiz açısından stratejik bir rol almak üzere kurulmuştur. ASELSAN’ın 30/35 mm silahlar konusunda sahip olduğu birikimin AKSS’ye aktarılması ve bu alanda ürüne dönüştürülmesi amacıyla teknoloji transferine yönelik çalışmalar yürütülmüştür. ASELSAN Konya Silah Sistemleri A.Ş. ile imzalanan Teknoloji Transfer Sözleşmesi kapsamında UKSS üretimine yönelik üretim hatlarının kurulumu ve kalifikasyonu çalışmaları planlanmış ve devam etmektedir.
Karayolları Trafik Radarı
REHİS Sektör Başkanlığının radar teknolojileri alanında geliştirdiği teknik bilgi birikiminin sivil alanda ticarileştirilmesi amacıyla Mikro Elektronik Sistemler (MELSİS) firmasıyla teknoloji transferi sözleşmesi yapılmasına yönelik faaliyetler yapılmış ve anlaşmaya varılmıştır. Bu kapsamda REHİS’in geliştirdiği radar teknolojilerindeki birikiminin MELSİS firmasına lisanslanarak sivil sektörde karayolları trafik radarı geliştirilmesi ve ticarileştirilerek ASELSAN’a royalti ödemesi yapılması sağlanacaktır. Bu kapsamda, Mikro Elektronik Sistemler (MELSİS) firmasıyla teknoloji transferi sözleşmesi imzalanmıştır. Firmanın trafik radarı ürünü için gerekli geliştirmeleri ve modifikasyonları tamamlaması üzerine satışa çıkan ürünlerden royalti geliri elde edilecektir.
Dış Paydaşlardan ASELSAN’a Yapılan Teknoloji Transferleri
TeraHz Tümleşik Alıcı Dizisi Geliştirilmesi
Terahertz Gerçek Zamanlı Yolcu Görüntüleme Ürün Ailesi Projesi kapsamında TÜBİTAK MAM ile çalışmalar yapılmıştır. Terahertz Gerçek Zamanlı Yolcu Görüntüleme Sistemi, insan vücuduna gizlenmiş patlayıcı düzenekleri, tabanca, tüfek, bıçak gibi silahların yanı sıra uyuşturucu, tütün, sigara, et, alkol ve benzeri maddeleri vücudun yaydığı doğal THz ışımalarını kullanarak tespit eden görüntüleme cihazıdır. TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilecek ve teknoloji transferi yapılan tümleşik alıcı dizisi, ilgili ASELSAN sistemine entegre edilerek kullanılacaktır.
Rüzgar Türbini Teknoloji Transferi
Almanya merkezli Aerovide firmasının rüzgar türbini alanındaki patent, tasarım, know-how ve teknoloji birikiminin ASELSAN’a kazandırılmasına yönelik UGES Sektör Başkanlığı ile beraber teknoloji transfer faaliyetleri yürütülmüştür. Bu kapsamda ASELSAN’a gerekli performans kriterlerindeki türbin ve ilgili teknolojiler için Aerovide firmasından temsilcilerle toplantılar düzenlenerek teknik, mali ve diğer konularda değerlendirmeler yapılmış ve anlaşma sağlanarak sözleşme imzalanmıştır. ASELSAN’ın teknoloji transferine ek olarak kendi adına yapacağı geliştirmeler ve entegrasyonlar sonrasında müşterilerine teklif verilecektir. Önümüzdeki yıllarda rüzgâr enerjisi için Türkiye pazarının 40 milyar doların üzerinde olduğu ve ASELSAN’ın bu pazarda önemli bir oyuncu olacağı öngörülmektedir.
- ASELSAN Dergi, Ocak 2024